Dr.Hamit Kurt Yazdı
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de hakimiyeti eline geçiren Covid-19 (Yeni Korona Hastalığı) neredeyse yaşamı sıfırladı. Haliyle vatandaşta panik, korku ve karamsarlık had safhada. Öngörülmez ve karanlık bir tünele girmiş gibi hisseden insanımız ne yapacağını şaşırmış durumda. Herkes virolog, herkes uzman…
Öngörüme geçmeden önce bazı istatistikleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
-Dünya yaklaşık 7.8 milyar nüfusa sahip. 843 milyon aç insan var. Günde yaklaşık: 25 bin insan açlıktan olmak üzere toplamda 48 bin insan ölüyor. Türkiye’de ise normal şartlarda günde ortala bin 200 insan ölüyor.
-Dünyada yılda 403 Bin insan trafik kazasından, 4 milyon insan bulaşıcı hastalıklardan toplamda ise 17.5 milyon insan ölüyor.
-Covid-19, Çin’in Wuhan kentinde 20 Aralık 2019 tarihinde ortaya çıktı. O günden bugüne 160 bin civarı insan bu hastalıktan öldü. (18 Nisan 2020)
Elbette her can bir dünyadır. Ama istatistiklere baktığımızda bu virüsün ölümcül oranı düşük. Buna rağmen özellikle 1970li yıllarda görülen çiçek hastalığına karşı sıkı bir mücadele ortaya koyan Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Covid-19 için sadece yaygaralarla dünyayı paniğe sevk etti. Peki neden?
Halbuki Dünya Sağlık Örgütü’nün amaç ve görevi:
“Tüm insanların mümkün olan en yüksek sağlık düzeyine ulaşmaları” olup, Örgüt bu amacı gerçekleştirmek üzere uluslararası sağlık çalışmalarının yönetimi ve eşgüdümünü sağlamaktadır. Epidemik, pandemik vb. hastalıkların ortadan kaldırılması yolundaki çalışmaları teşvik etmek ve geliştirmektir.”
Bana öyle geliyor ki küresel ısınma ve artan nüfusla beraber dünyamız yaşanılmaz bir gezegene dönüyor. Kanaatim, bu virüse benzer yeni biyolojik vakaların daha çok olacağı yönde. Sanki bir akıl, Dünya Sağlık Örgütü üzerinden insanlığa bir mesaj veriyor gibi
1,5 milyarlık nüfusa sahip olan ülke Çin’de, 1500 civarı hasta kaldı. Çin aslında çoktan çözdü, belli etmek istemiyor. Avrupa ve Kuzey Amerika kıtasının toplam nüfusu Çin’in nüfusundan az. Refah ve gelişmişlik bu kıtalarda olmasına rağmen virüs hızla yayılarak can aldı, alıyor da. Çin’in komşusu 1.4 Milyar nüfuslu Hindistan, 150 milyon nüfusluk Bangladeş’te her şey normal. Ama ne hikmetse virüs, Çin’den sonra İran’da sonra İtalya’da şu günlerde de Amerika’da üs kurdu. Adeta nokta atışı. Sizce bir gariplik yok mu?
Garipliği geçtim; moral ve motivasyon bozmaktan başka çözümü olmayan Dünya Sağlık Örgütü’nün uluslararası ortak kararı, yaptırımı veya önerisi nerede?
Ha amacınız: Dünyayı 21.YY Teknoloji Çağı’na geçirmek, otomasyonu yaygınlaştırmak, parmak izi ve göz taramasının yanı sıra cipli kontrol sistemiyle tek tuşla hakimiyet kurmak ise; sanırım başarılı oldunuz. “Ölümü gösterip sıtmaya razı ettiniz.”
Sonuç itibariyle bu öngörülmez ve karanlık tünelden çıkış var mı? Elbette var.
Sakin olun, paniğe gerek yok! Dünya, kademeli olarak mayıs ayı itibariyle yaşama dönüyor. Keza bizde de öyle olacak. Ramazan Bayram’ında çifte bayram yapacağımızı düşünüyorum. Ama asla dünya eski dünya olmayacak bunu bilin!