Ayla Tetik
Pandeminin bittiğini düşünmek büyük bir yanılsama olur. Aşı yok, ilaç yok, bağışıklığımız yok, her an yüz yüze gelme ihtimalimiz olan bir virüs hala serbest dolaşıyor. Güçlü bir mutasyon da mümkün elbette. Uzmanlar, asi bulunsa bile bu mücadelenin 3-5 sene süreceği öngörüsü yapıyorlar.
Her ne kadar her şey normalleşme sürecinde gibi görünse de, yeni ataklar olma ihtimali yüksek.
İçinde bulunduğumuz izleme sürecinde, ülkeler, devletler, hükümetler sağlık, ekonomi ve özellikle de eğitim konularında tedbirleri güçlendirmeli ve tekrar eve kapanma ihtimali için hazırlık yapmalıdır.
Sağlik, eğitim ve ekonomi güncelinde doğru stratejiler ve
uygulamalar ile salgın sürecinin akıllıca yönetilmesi, salgın sonrası sosyolojik
ve ekonomik toparlanmanın daha rahat, daha güçlü ve hızlı olmasını
sağlayacaktır.
Türkiye, sağlık altyapısı olarak ne kadar güçlü olduğunu salgın ile mücadele
ettiğimiz bu günlerde göstermiştir. Ayrıca bu altyapı son derece bilinçli bir
şekilde ve etkin kullanılabilmektedir. Bu sebeple eğer yeni, önemli bir olumsuz
gelişme olmaz ise süreci diğer ülkelere göre daha az maddi ve manevi hasarla
tamamlayabiliriz.
Doğal kaynaklar, genç nüfus, yeterli sayıda ve yeterli donanımda insan kaynakları,
sanayi gelişimi, coğrafi konumu düşünüldüğünde Türkiye çok sayıda fırsatla da
ipi göğüsleyebilir.
Bir çok ülke ve dev firmalar bu süreçte üretim faaliyetlerini durdurmak ya da
sınırlamak zorunda kaldı. Tüm dünyanın ekonomik anlamda bir toparlama sürecine
girmesi ve bunu tamamlaması zaman alacak.
Yeni süper güçlere gebe dünya için; “adaylardan biri olmak” seçeneği
kulağa ne kadar da güzel gelmiyor mu?
Krizler, bazen fırsatları birlikte getirir. Ancak bu fırsatları görmek, her şeye rağmen güçlü olmak, harekete geçme cesareti göstermek de maharettir.