Dünya sinemasında saygın yere sahip olan İran sineması, Farsça’nın fonetik şiirsel kıvrımlarından doğan avantajını filmlerinde ustaca kullanan Farhadi, Mahmelbaf, Kiarostami, Penah ve Ghobadi gibi önemli yönetmenleri dünya sinema vitrinine çıkarmayı başarmıştır.
Fakat bütün bu yönetmenlerin dışında İran İslam devrimi öncesi, ‘yeni dalga’ olarak nitelenen akımın başlangıcı olan bir isim vardır, Dariush Mehrjui! Ve Bu ismin kültürel ve dinsel motifleri kullanarak çektiği Gaav/İnek isimli filminden, yaşadığı fakir köyde, çok bağlı olduğu ve gözünden sakındığı ineği ölen Hassan’ın adım adım dönüşümüne (delirmesine) ve sonunda da ‘Ben Hassan değilim…
Onun ineğiyim’ dediği sahneye bakalım. Hassan köyde ineği olan tek kişidir bu yüzden çok özeldir. Hassan köyde olmadığı bir gün ineği aniden ölür. Hassan’ın ineğine olan bağlılığını bilen köylüler, üzülmesin diye ondan gerçeği saklarlar. Hassan’a ineğinin kaybolduğunu, köylülerden birinin aramaya gittiğini söyler ve İneği görmesin diye de köy meydanındaki kuyuya atıp üzerini kapatırlar.
Bu andan itibaren Hassan’ın Kafka nın Gregor Samsa karakteri ile birebir olmasa da dolaylı yoldan benzerlik göstermesi, hatta görsel olarak sunulan Hassan karakterinin ineğe evirilişi (ahıra kapanıp saman yemesi) o kadar gerçekçi ki ( burada Hassan rolünü ustaca oynayan İzzetullah İntizami yi anmadan geçmek olmaz), onu inekten ayırt etmek imkânsızdır neredeyse. Gregor Samsa’nın böceğe evrilişiyle, Hassan’ın ineğe evrilişini kıyasladığımızda Hassan’ın daha gerçekçi olduğunu görüyoruz.
Gaav filmi 1971 yılında Venedik Film Festivali’nde, 1972 yılında Berlin Film Festivali’nde ödül alarak İran sinemasının uluslararası başarı kazanan ilk filmi oldu. Film ile büyük bir sıçrama yapan İran ne hazindir ki, Şah sonrası despotik anlayış ve eleştiriye kapalı bir yönetim ile sinema anlayışı derdest edildi.