Covid-19 pandemisi gölgesinde yeni bir yıla girmeye hazırlanırken, Dünya, futbol tarihinin ikonik sembollerinden biri olan Diego Maradona’nın ve peşi sıra Güney Kore’li usta yönetmen Kim Ki Duk un ölümleri futbol ve sinema dünyasını sarstı.
MARADONA: FUTBOLUN MÜKEMMELLİĞİ
Futbolun istatiksel ve göreceli kavramları bir yana, inkâr edilemeyecek bir gerçek vardır: Tüm zamanların en büyük futbolcusudur Arjantinli. “Futbol Cambazı” sıfatının üzerine en çok yakışan, adına Arjantin ve Napoli de kiliseler kurulmuş, özellikle Seri A’da 1987 yılında tek başına sampiyon yaptığı Napoli’de hakkında şiirler, şarkılar yazılmış, o sene doğan her dört Napolili bebekten birinin adını Diego koymuşlardır.
1990 Dünya kupasında İtalya-Arjantin maçında, Napoli taraftarları olan İtalyanlar, Maradona sevgisi yüzünden Arjantin’i desteklemişler ve İtalya’da yer yerinden oynamıştı. Napoli’de gerçekleştirdikleri Binbir Gece Masalları’ndan fırlama gibidir. Kolunda Che Guevera dövmesiyle dolaşan, Bolivarcı Devrim’in lideri Hugo Chavez ile birlikte Bush’a “Latin Amerika’dan defol!” diyen, Papa’yı fakir çocuklar için ayar veren, hayatı tam bir çelişkiler manzumesi olan bir insandı.
Başarı ve başarısızlık onun yaşamında iç içeydi. Futbola karşı ne kadar yetenekliyse hayata karşı o kadar yeteneksizdi. Gazeteci vurdurmasından, kadınlara karşı sexist açıklamalarına, gol sonrası kutlamak için saha içerisinde kokain çekmesine varan bir sürü sansayona adını karıştırmayı başardı.
Mükemmel kötü icon nasıl olunur a? cevap bir hayat yaşadı. ne olursa olsun Maradona tarihin en ilham verici futbolcusu oldu. (Yeni yetme bir çocukken arsalarda futbol oynardık. Senin gibi çalımlar atmaya çalışırdım. Sonuç fecaat 🙂 güle güle Diego, güle güle Maradona.
KIM Kİ DUK: UZAK DOĞUNUN SİNEMA KEŞİŞİ
Filmleri ile bende en derin izleri bırakan, uzak doğu sinemasına açılan büyük bir pencere gösteren, Avrupa ve Asya sinemasından bir Kim Ki Duk geçti. 59 yaşındaki Auteur yönetmen Letonya’da Covid-19 yüzünden yaşamını yitirdi. 1996 Timsah / Crocodille filmi ile adım attığı sinema dünyasına, evsiz bir adamın toplu tecavüze uğrayan bir kadın ile kurduğu duygusal ve dramatik hikayesini anlattı. KİM’in sinemasındaki kadınlar güçlü, inatçı, ve tuhaf bir merhamet yüklü intikamcı bir ruha sahiplerdir. Çok gösterişli, süslü bir sineması yoktu belki ama o, kendi coğrafyasından, insana ait bütün sert duyguları, çok güçlü ve rahatsız edici bir şiirsellik ile anlattı. Popülerliğinin zirvesindeyken, ülkesindeki (Güney Kore) en popüler yönetmenlerden Park Chan Wook ve Bong Joon Ho gibi Hollywood da gitmemeyi bilinçli olarak seçti. Yazdığı ve çektiği filmlerde kahramanları neredeyse hiç konuşturmadı veya olabildiğince az konuşturdu. Kim ki Duk’un ölümünden derin üzüntü içerisinde dolanırken, zihnimde, yönettiği ve izlediğim 21 filmini hangi halet-i ruhiye ile izlediğim anlar kaldı geriye. Sahne sahne, kare. Hoşçakal Kim… Hoşçakal.