İbrahim Atlı
Daha önceki sayılarımızda verilere dayalı olarak umutsuz tablolar çizdik. Winter is Coming (Kış Geliyor!) dedik, Şaşırt Bizi 2021 dedik. Ama artık geleceğe umutla bakmak istiyoruz ve Âşık Daimi gibi biz de ‘Ne De Olsa Kışın Sonu Bahardır’ diyoruz.
2020 dünya genelinde büyük badireler yaşandı. Ne yazık ki ‘badireler atlatıldı’ diyemiyoruz. Ama insan umutsuz yaşayamayan bir varlık: Yoksa onca acı haberler almasına felaketler, kayıplar yaşamasına rağmen hayata dört elle nasıl sarılırdı? Hep kötü bir şeyler olacak diye korkarız fakat yine de şöyle derin bir nefes alıp ‘Kışın sonu bahardır’ deriz. Bu sayımızda da kışın sonunu gösteren gelişmelerden haberdar etmek istiyoruz. (Tabii tedbiri ve temkini elden bırakmadan)
BAHAR İLE NORMALLEŞME SÜRECİ BAŞLIYOR
Corona sürecinde en büyük darbeyi kuşkusuz cafe&restoran sektörü yaşadı. ‘Yatırımı yeme-içme sektörüne yapacaksın, dünya yıkılsa insan yemeden-içmeden duramaz’ sözlerine kulak verip bu sektöre yönelenler, şimdi bu söze kaynaklık eden zâtı sık sık anıyorlar. Bununla beraber bu sektörün esnafı sürekli AVM’lerdeki HES kodu uygulamasından yararlanarak işyerlerini açmak istediği dile getiriyor. Esnaf örnek olarak tıklım tıkış uçak görselleri paylaşıp minimum 90 dakika dirsek dirseğe yolculuk eden insanları gösteriyor. Bu görseller etkili olmuş olacak ki Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca yüreklere umut veren o tweeti attı: “Normalleşme adımlarını titizlikle çalışıyoruz. Yerinde karar dönemi ile kademeli normalleşeceğiz. 1 Mart itibarıyla süreç belirlenen kriterler çerçevesinde, dört risk seviyesinde valilerimizin başkanlığındaki il hıfzıssıha kurullarımızla başlayacak”
BARAJLARDA SU SEVİYESİ ARTIYOR
Yağışların bir türlü başlamaması susuzluk sorununu da beraberinde getirdi. Üstelik suya en çok ihtiyaç duyulan şu günlerde! Tam milletçe el yıkamanın aslında nasıl bir şey olduğunu öğreniyorduk ki, tekrar başa sarma tehlikesi göründü. Winter is coming demiştik ama beklenen kış da bir türlü gelmek bilmedi replika tag heuer. Ocak ayınca İstanbul Boğazı’nda yüzenleri görünce ailesiyle yürüyüş yapanlar, görüntüden ziyade durumu garipsediler. Hal böyle olunca İstanbul’un 30 yıl önceki kaderi yaşayacağını düşünmeye başladık. Neyse ki lapa lapa yağan kar her kirli şeyin üzerini örttüğü gibi, kötü senaryoların da üstünü örttü de barajlardaki seviye kritik seviyenin üstüne çıktı.
TRAFİK SORUNU ÇÖZÜLDÜ
İstanbul’da artık 20 km’lik bir yol 1.5 saat sürmeyecek. Rahatlayan trafikle birlikte 20 km 20 dakikada kat edilebilecek. Emniyet şeridini gasp edenler hobi olarak yine yapabilecekler, çünkü hem huylu huyundan vazgeçmeyecek hem de zaten yollar müsait olacak…. Kışın sonu bahardır dedik ama o kadar da değil. Dünya’nın gözbebeği İstanbul’da trafik sorununun çözüldüğü gün insanların Mars’ta yaşamaya başladığı gün olur. Zaten dünya boşaldığı için bu dert de ortadan kalkar. Bir latifeyle bu sohbeti sonlandırmak istedim. Bir kusur işlediysek affola..