Anadolu Yakası’nın En Eski Camii: Rumî Mehmet Paşa

Katı olan her şeyin sıvılaşmaya mahkum olduğu, yılların önünde metanetiyle durmaya çalışan o eski kagir binalar yıkılıp yerine beton yapılar dikildikçe içimize bir hüzün çökse de yine de umut vaad eden yapılar bizi geçmiş zamana davet etmeye devam ediyor. Osmanlı'nın payitahtı İstanbul, tarihi yapılarıyla bu davetkâr misafirlerden biri.

0
4352

Köşkler, çeşmeler, saraylar bir yana gelen her konuğu şartsız ağırlayan öyle mekânlar var ki, hem eserin mimarına hem de kainatın mimarına teşekkür etme imkânı bulabiliriz. Evet İstanbul’un tarihi camilerinden bahsediyoruz. Bu camiler gerek konumu, gerek mimarı, gerek eskilere dayanan kökleriyle öne çıkmaktadır.

İşte o camilerden biri: Anadolu yakasının en eski camii: Rumi Mehmet Paşa Camii. Gelin bu caminin hikâyesini beraber dinleyelelim:

Rumi Mehmet Paşa Camii’nin hikâyesi

Bir vapurun balkonundaysanız ve yönünüz Üsküdar’a bakıyorsa, kırmızı fesiyle taş eserlerin arasından sizleri selamlayan bir cami göreceksiniz.

Üsküdar’ın etrafa hakim tepesinde tüm göz alıcılığı ve 500 yılı aşkın tarihiyle ziyaretçilerini bekleyen tarihi cami. Rum Mehmet Paşa..

Anadolu Yakası’nın ilk camisi olması bakımından önemli bir eser olan cami, Rum Mehmet Paşa tarafından 1471’de yaptırıldı. Rum Mehmet Paşa, Bizansın inatçı surlarıyla birlikte bir çağı da mağlup eden Fatih Sultan Mehmet’in sadrazamlarındandı. Caminin tamamlandığını göremeden ölen Paşa’nın mezarı bugün hâlâ caminin önündeki türbesinde huzurlu bekleyişini sürdürmektedir.

Rumi Mehmet Paşa Camii

Rum Mehmed Paşa adından da anlaşılacağı üzere Rum kökenli bir devşirmedir ve Paşa’nın Bizans imparatoru Konstantin’in de mensubu olduğu Paleolog ailesinden olduğu söylenir. Taştan çok tuğlanın tercih edilmesinde, merkezi kubbenin geniş oturtuluşunda da bu paleolog tarzın izlerine şahit oluruz.

Yapının geniş kubbesinin etrafındaki yarım kubbeler ve sutünlar birer zerafet örneğidir. Kubbenin sağında ve solunda ikişer kapı vardır. Bunlar tek kubbeli ve bir odalı kanatlara açılır. Bu odalar vaktiyle caminin aşevi, misafirhanesi ve itikaf yerleriydi.

Vakanüvislere ve tarikat tarihçilerinin kayıtlarına göre ünlü şeyh Aziz Mahmud Hüdayi Bursa’daki kadılığının ardından İstanbul’a gelip yerleştiğinde caminin bu odalarında ailesiyle yaşamış, bir süre sonra da bugünkü dergahına geçmiştir. Rum Mehmed Paşa Camii, tarihi değiştiren bir imparatorluğun yükseldiği yerde, Üsküdar’a kimlik katan yapıların en eskilerinden biri olarak, tüm misafirperverliğiyle geçmişten geleceğe ziyaretçilerini ağırmalaya devam ediyor.

Haber: İbrahim Atlı