Vaniköy Camisi’nin Tarihi
Ecdadın mirasını zamanın zulmünden koruyan sadık bir emanetçidir Üsküdar. Bu mirasın en değerli emaneti ise, günde beş vakit aynı ilahi çağrıyı yorulmadan tekrarlayan, üzerine düşen vazifeyi yüzyıllardır yerine getiren camiler olmuştur.
Vaniköy İskelesi’nde boğazın yolcularını kırmızı kavuğuyla selamlayan cami de bunlardan biridir.
Vaniköy Camii..
Eseri şeyh Vani Mehmed Efendi 1670 yılında yaptırmıştır.
Padişah IV. Mehmed zamanında Van’dan İstanbul’a getirilen ve sultanların iltifatına nail olan Mehmed Efendi devrin şöhretli bir zatıdır. Sultan Mehmed tarafından kendisine bağışlanan alana, medrese, mektep, saray ve yalılar yaptıran Vani Mehmed, camisini de iskeleye inşa ettirmiştir.
Hatice Turhan Sultan’ın yaptırdığı Yeni Camii’de ilk Cuma vaazını veren Vani Mehmed Efendi, Sultan III. Mustafa’ya da şehzadeliği zamanında ders vermiştir. III. Mustafa da kendi padişah olunca kendi eliyle yazdığı bir levhayı camiye asarak, en anlamlı şükranını hocasına sunmuştur.
Seferlere de çıkan Vani Mehmed Efendi Viyana Seferi’nde yaşanılan bozgundan sonra Bursa Kestel’e sürülmüş ve 1684 yılında vefat etmiştir. Ardında, bu mütevazi eseri Üsküdar’a miras kalmıştır.
Yapının taştan yapılan minaresi taş ve tuğla ile yükselmiştir. Caminin sol tarafındaki kapının önünü ahşap sütunun tuttuğu bir dam örtmektedir. Kiremit çatılı binanın tavanı, minberi ve mahfili ahşaptır. Mahfili yaz günleri namazını burada kılan Sultan I. Mahmud yaptırmıştır.
Sultan, kul ayırt etmeden nice mümini konuk eden bu şirin mabed, aynı mütevazilikle ruhuna şifa arayanları bekliyor. Kırmızı kavuğunun altında 350 yıllık hatırat biriktiren Vaniköy Camii, geçmişten geleceğe taşıyabildiği hikâyeleri ziyaretçileriyle paylaşmak için gün sayıyor.
Haber: İbrahim Atlı