Dr. Hamit Kurt
Günlük hayatta ağız dolusu kahkaha atan insanlar, imkanlar ve refah düzeyi artmasına rağmen azaldı. Mutlu değiliz artık. Teknolojinin ilerlemesiyle beraber hayatımıza müdahil olan bir çok nesne var artık.
Bunların başında “Aklımızı alan akıllı telefonlar” geliyor. Yaşantımızı, muhabbetimizi, işimizi ve kısacası ruh halimizi bile etkileyen, 7/24 elimizden düşüremediğimiz bu akıllı telefonlar bizi mutsuz ediyor.
Akıllı telefonlara neden bu kadar ciddi paralar vererek alıyoruz? Cevap: İletişim. Peki iletişim kurabiliyor muyuz eş dostumuzla? Cevap: Hayır.
Çünkü aramak isteğin kişi, “The person you have called can not be reached at moment please try again later”
Daha sonra aradığımızda ise, “Şu anda konuşamıyorum. Sizi birazdan geri arayacağım.” Geri arıyor mu? Çok nadir. Peki yan yana geldiğimizde iletişim kurabiliyor muyuz? Hayır. Çünkü telefonla duygusal bağ kurmuş. Elinden düşüremiyor, motivasyonu ‘Sosyal Medya’da…
Akıllı telefonlar olmadan önce aklımızla hareket ettiğimiz dönemlerde, maliyetsiz bir şekilde istediğimiz kişiyi bulup iletişim kurabiliyorduk. Birincisi 7/24 zamanımızı harcadığımız akıllı telefonlar olmadığı için zamanımız vardı; ikincisi ise, samimiyet…
Belki, “İnsanoğlu geçmişin özlemcisi, geleceğin kaygıcısı ve anın şikayetçisidir.” Ama içinde bulunduğumuz anı yaşamak için motivasyon gerek,
şikayetim de bundandır. İletişim kurmak için pahalı telefonlara ihtiyaç yoktur; biraz adap ve samimiyete ihtiyaç vardır.
Aklınız, yüreğinizi arıyor; lütfen meşgule düşürmeyiniz.