Gazete 1453
Altın şehir Üsküdar, tecrübelerini asırlık eserlerin taşlarına saklamış, keşfedilmeyi bekleyen hazinelerle dolu. Karacahmet’e komşu, adeta bir ölü sessizliğiyle kendini ve adını saklayan eser de onlardan biri.
Fethi Ahmed Paşa Camii..
Kapısının üzerinde Şair Şevket’in hazırladığı kitabe, gönül gözü açık olanlara anlatıyor caminin hikayesini. Kitabeye göre cami önce Sultan Abdülmecid’in ağalarından Rodoslu Hacı Hafız Hamed Ağa tarafından ahşap olarak yaptırılmıştır. 1855 yılına gelindiğinde Ağa’nın oğlu Fethi Ahmed Paşa camiyi yeniden ve taştan yaptırmıştır.
Günümüze ulaşana kadar kayıplar veren bu ihtiyar yapı. Banisinin adıyla yaşamış ve onun hizmetleriyle övünmüştür. Keza Fethi Ahmed Paşa Üsküdar’a ve Türk tarihine pek çok miras bırakmıştır.
Kuzguncuk’ta yalısı ve korusu bulunan Paşa, Türk müzeciliğinin ilk kurucularından ve arkeolojik kazıları ilk başlatanlarındandır. II. Mahmud’un kızı Atiye Sultan ile evli olduğu için damat olarak da anılan Fethi Ahmed Paşa, Sultan Mahmud’un türbesindeki hazirede medfundur.
Caminin içi mümin gönlü gibi mütevazidir. Cemaati zamanla değişen yapının yaydığı huzur ise hiç değişmemiştir.
Geçmişten geleceğe taşıdığı sorumluluğun bilinciyle, taş minaresinden yaptığı ilahi davetle görevini yerine getiren bu yapı, belki uğrarsınız diyerek ziyaretçilerini bekliyor.
Düzenleyen: İbrahim Atlı
Kaynak: Üsküdar Belediyesi
