Joker Filmi’nin iç dünyasına yolculuk

Venedik Film Festivali’nde en iyi film ödülünü alan ve usta oyuncu Joaquin Phoenix tarafından canlandırdığı Joker Filmi’nin iç dünyasını Haber Müdürümüz Mehmet Dursun yorumladı.

0
22944

Bir DC Comics ürünü olan  “Joke”  karakteri daha önce çeşitli platformlarda çizği roman, çizgi film, tiyatro ve sinema filmi olarak sayısız defa izleyici karşısına çıktı.

2019 yapımı olan ve usta oyuncu Joaquin Phoenix tarafından canlandırdığı Joker, diğer Joker filmlerine kıyasla daha depresif, daha pesimist, daha anarşist ve anksiyete bozukluğu olan bir anti kahraman. Yani kısacası “Bu Joker bildiğiniz Joker değil.” .

Yalnızlık, bencillik, hırs, şiddet ve alaycılığın toplumun bütün katmanlarına yayıldığı bir dünya da, yaşlı annesi ile birlikte yaşayıp, sokaklarda palyaçoluk yapan Arthur (Joker’in), bir yandan psiko-sosyal sorunlar ile mücadele ederken diğer yandan da maruz kaldığı dünyayı algılamaya çalışırken ki çıldırışına tanıklık ediyoruz. Joker’in o bilindik aksiyon, görsel efekt dolu ve zeka kokan ölümcül şakaları bu filmde yok. Antagonist bir karakter serimi de yok. (bu beklenti ile sinemaya gidecek olan izleyicilere duyurulur! Hayal kırıklığı yaşayabilirler.)

Filmin yönetmen koltuğuna oturan Todd Phillips yakın plan karelerini ilk defa bir filmde bu kadar çok kullanmış. Bunu yaparak izleyicinin Joker’in sanrılarına daha yakından tanıklık etmesini hedeflemiş ve izleyiciyi karakterin içine hapsetmeye çalışmış ise yanılmış.

Geçerliliğini koruyan senaryosu ve aşırı makyajlı yüzü, teatral dansları, histeri kokan kahkahası ve dünya sinemasında ikonik hale gelen joker gülümsemesi ile yine sıra dışı Joker karşınızda. . Filmin 76.si düzenlenen Venedik Film Festivali’nde en iyi film ödülünü aldığını, dakikalarca ayakta alkışlandığını ve otoritelerce Joaquin Phoenix’in gelmiş geçmiş en iyi Joker performansı tahtına oturduğunu söylediklerini hatırlatmak isterim.

TEILEN
Önceki İçerikYeni Peugeot 508, Öztek Otomotiv’de görücüye çıktı
Sonraki İçerik‘Hasankeyf’in sessiz çığlığını İstanbul’a taşımak istiyorum’
Mehmet Dursun
Mehmet Dursun, 1980 Yılında İstanbul da doğdu. İlk, orta ve Lise öğrenimini İstanbul’un muhtelif yerlerinde bitirdi. Çocukluk yıllarında izlediği The Crow, Videodrome, Boxing Helena, The Silence of the Lambs filmleri ilerideki sinema kariyerine keskin yön verdi. Ferhan Şensoy’un kültleşmiş oyunu Ferhangi Şeyleri izleyip oyuncu olmaya karar verdi. 2001 yılında İBB Şehir Tiyatroları sınavlarını kazanarak konservatuar bölümü okudu. Yazarlık, yönetmenlik ve oyunculuk bölümleri eğitimi aldıktan sonra çeşitli tiyatro oyunlarında oynadı. Öğrencilik döneminde Heykel ve Fotoğraf sanatçılarına modellik yaptı. Pazartesi, E.Berfin Bahar, Ütopya, Picus, Altyazı, sinema gibi sanat dergilerinde çeşitli öyküleri, şiirleri, deneme yazıları, tiyatro ve sinema filmi eleştirileri yayımlandı. Heykel ve fotoğraf sanatçılarına modellik yaparak 2005-2006 yılları arasında özel sektörde drama eğitmenliği yaptı. Aynı dönem tiyatroya ara verip sinemaya geçiş yaptı. 2006 Mahremiyet, Iskarta, Asker, Hüküm, Eksik Hayatlar, Üst Kattaki Terörist isimli, ulusal film festivallerinde yarışmış kısa filmlerde oynadı. 2011 yılında Çorum Hitit Üniversitesi Geleneksel El Sanatları Bölümünü bitirdi. Devamında Beyoğlu Aslıhan Pasajında 5 yıl sahaf olarak çalıştı. Çeşitli sebeplerle Avrupa Yakası’ndan Anadolu Yakası’na taşınmak zorunda kaldığında hep içinde olan gazetecilik mesleğine geçiş yaptı. Halen Kurt Medya Grubu (KMG) bünyesinde Güncel Posta ve Gazete 1453 gazetelerinde haber müdürlüğü ve köşe yazarlığı yapmaktadır.