Dr.Hamit Kurt
Kriz yönetimi ve kriz esnasında inisiyatif almak ve herhangi bir alanda uzmanlaşmayı bir fıkra ile anlatmak istiyorum.
Bir kargo firmasının kamyonunun freni patlar. Şoför o anda yetkilileri arar. “Kamyonun freni patladı. Önümde yol ayırımı var, sağda tarafta pazar solda tarafta ise yolda oyun oynan bir çocuk… Ne yapayım?” der. Yetkililer zararı ve zaiyatı aza indirmek için direksiyonu çocuğa doğru kır talimatı verir.
Ertesi günkü gazetelerde: Freni patlayan kamyon pazar yerine girdi. 5 ölü 18 yaralı.
Haberin altında ise şoförün şu açıklaması yer alır: “Bana direksiyonu çocuğa kır dediler. Çocuğun pazara doğru koşması benim suçum mu?”
Bu hemen herkesin bildiği trajikomik bir fıkradır. Kriz ve kriz yönetimi, inisiyatif almak ve uzmanlık alanı gibi birçok konuyu içinde barındıryor.
Peki kriz nedir?
En basit tanımıyla kriz: Beklenilmeyen ve önceden sezilmeyen, acele cevap verilmesi gereken, mevcut durumu tehdit eden gerilim halidir.
Ülkemizde maalesef kamu kurumlarında, özel kuruluşlarda ve herhangi bir meslek grubunda uzman kişiyi, kriz esnasında kriz yönetimini olumlu sonuçlandıracak birilerini bulmak zordur.
Bunun nedeni: Eğitim, liyakat, araştırma, geliştirme, mesleğine saygı duyma, mesleğinde uzmanlaşma, sorgulama gibi eksikliklerdir.
Hayatımızın her noktasında krizler olacaktır. Mühim olan bu krizlerde inisiyatif alacak donanıma sahip olmaktır. Aksi takdirde direksiyonumuza yön verenler eksilmeyecektir.