İbrahim Atlı Yazdı
“sanki her şey!.. katıyürekli kârcıların, yani büyük
tecimenlerin
uzaklardan getirip sunduğu kanlı pahalı bir tabak…”
Yukarıdaki şiir Turgut Uyar’ın Bir Barbar Kendin Tartar Bir Barbar Aşağlarda şiirinden bir parçadır. Felsefi anlamlar yüklü bu şiirde şair barbalığa övgüde bulunur. “ben koşarım aşağlara, koşarım /yıkanacak boğulacak su bulsam…” nakaratlarını sık sık tekrarlayan şair, uzay çağında olduğumuz günlere inat göklere yükselmeyi değil aşağılara koşup arınmayı, arınamazsa boğulup ortadan kaybolmayı dilemektedir.
Elli yıl önce yazılan bu şiirde insanoğlu daha aya ayak bile basmamıştı. Bugün dünya akıl almaz bir hâl aldı. Bizim 30 yaşında elimize alabildiğimiz tableti 3 yaşındaki çocuklar oynuyor. Elon Musk uzaya araba göndermekle yetinmeyip uzayda film çekmeye hazırlanıyor. Musk oğlunun adını X Æ A-12 koyarak dünya ile aramızdaki bağları iyice zayıflatmaya çalışıyor. Artık Ayşe teyzeler, Hatice nineler yakında tarih olacak. Herkes çocuğuna farklı bir isim koyma derdinde. Bu hamleler bile modernleşme açlığımızdan kaynaklanıyor.
Evet dünya modernleşiyor, mimari de modernleşiyor. İçimizdeki bir şeyler bu süreçte ölüyor. Müstakil yapıların tek katlı evlerinde giriş zeminde olduğu için herkese selam veren komşuluk da dikey mimari ile alt üst oldu.
Sıralanacak daha birçok örnek verebilirim. Ama gündemden sapmamak adına şunu söyleyebilirim. Korona günlerinde modern yaşamın ne faydasını gördünüz. Bir barbar gibi köklerinize bağlı kalarak bahçeli, müstakil bir evde otursaydınız bu hastalık ortamı sizi aynı derecede etkiler miydi?
Modernleştik ve bazı değerlerimizden koptuk, artık daha gaddar ve acımasız bir düzenin insanıyız. İşte size paradoks. Cevabını “katı yürekli karcılara” sormayın, içinizdeki barbara sorun:
Barbar olmak mı evla, modern olmak mı?