Onibaba Filmi’nin sanatsal yönü

1964 yapımı olan Onibaba/ Devil Woman usta yönetmen Kaneto Shindô’ya ait şiirsel bir kült-korku filmi. Korku filmi etiketi yapıştırıldığına bakmayın. Din, güç, aile, yalnızlık, korku, açlık, gençlik, yaşlılık kavramlarına farklı bir yaklaşım sergilenmiş...

0
15649

Mehmet Dursun Yazdı

Sanatın bütün dalları insandan insana giden en kısa, en etkin, en hızlı yoldur. İnsanlar seyrettikleri filmler, okudukları kitaplar, gezdikleri sergiler hakkında birbirleriyle konuşurlar.

Sinema özelinde konuşmak gerekirse, sıradan söylemin merkezinde değerlendirmeci bir konuşmalar yer alır. “O film müthişti! Bu yönetmen çok iyidir! Çok beğendim! Gerçekten mi? Ben o kadar da iyi olduğunu düşünmüyordum.” Vb. konuşmaları hepimiz duymuşuz veya yapmışızdır.

Aynı şekilde film eleştirmenleri de ana amaç olarak filmleri değerlendirmeyi, övgüler sunmayı veya yermeyi, filmlerin bilet ücretine değip değmediğini bildirmeyi benimserler. Online internet sitelerinin çoğalması ile birlikte sinema filmi izlemek bir reflex, bir rutin haline geldi.

 Günde en az bir ana akım veya bağımsız sinema filmi mutlaka izler hale geldik. Modern dünyanın en büyük handikaplarından biri de konformist yeni nesil gençlerin öz benlikleri, anlam arayışı ve felsefenin en büyük sorusu olan ‘Neden’? sorusundan kopuşlarıdır. Anı çok hızlı yaşama, akışta kalma tutkusu gençleri düşünmekten ve soru sormalarından uzaklaştırıyor. Sokrates’ten sonra felsefenin erozyona uğradığını da düşürsek, kendine özgün düşünce adamı olan Fransız Gilles Deleuze’ün o ikonik ve sloganik söylemi FELSEFE ÖLDÜ YAŞASIN SİNEMA düşüncesi gerçekleşmiş görünüyor.

AYIN FİLMİ /ONİBABA: 1400’lerin ortaçağ Japonya’sı. Tam 50 yıl sürecek bir iç savaş bütün ülkede devam etmekte. Savaşın en büyük ve acımasız yıkımlarından biri olan açlık gerçeğine direnen bir yaşlı kadın ve gelininin, boyları üç metreyi bulan sazlıkların arasında tek odalı, samandan bozma evlerini görüyoruz. Savaş döneminde, baskın otokritik sistemin, toplumsal kültürel iklimini domine etmesi sebebiyle gündelik hayat içerisinde setleşen bu iki kadın, hayatlarını bölgelerine gelen, kaçak askerleri öldürüp, zırhlarını satıp, karşılığına yemek alarak kazanıyorlar. En insani içgüdü olan hayatta kalma güdüsünün altı film boyunca kalın çizgilerle çiziliyor.

1964 yapımı olan Onibaba/ Devil Woman usta yönetmen Kaneto Shindô’ya ait şiirsel bir kült-korku filmi. Korku filmi etiketi yapıştırıldığına bakmayın. Din, güç, aile, yalnızlık, korku, açlık, gençlik, yaşlılık kavramlarını büyük bir epik dil kullanmadan, savaş karşıtı bir dille, filmde özellikle hikaye ve karakter serim diline, ışık, gölge kullanımına, maske ile yaratılan biçimsel olarak ürkütücü atmosfere, korku hissine kaptıran ve aslında kendi de korkan bir yüz ifadesine sahip mask materyaline dikkat çekmek isterim.

Onibaba film fragmanı
TEILEN
Önceki İçerikDünyanın kaç yaşında olduğunu düşündüm bir an…
Sonraki İçerikPerakende pazarı önemli değişim ve gelişimlere gebe…
Mehmet Dursun
Mehmet Dursun, 1980 Yılında İstanbul da doğdu. İlk, orta ve Lise öğrenimini İstanbul’un muhtelif yerlerinde bitirdi. Çocukluk yıllarında izlediği The Crow, Videodrome, Boxing Helena, The Silence of the Lambs filmleri ilerideki sinema kariyerine keskin yön verdi. Ferhan Şensoy’un kültleşmiş oyunu Ferhangi Şeyleri izleyip oyuncu olmaya karar verdi. 2001 yılında İBB Şehir Tiyatroları sınavlarını kazanarak konservatuar bölümü okudu. Yazarlık, yönetmenlik ve oyunculuk bölümleri eğitimi aldıktan sonra çeşitli tiyatro oyunlarında oynadı. Öğrencilik döneminde Heykel ve Fotoğraf sanatçılarına modellik yaptı. Pazartesi, E.Berfin Bahar, Ütopya, Picus, Altyazı, sinema gibi sanat dergilerinde çeşitli öyküleri, şiirleri, deneme yazıları, tiyatro ve sinema filmi eleştirileri yayımlandı. Heykel ve fotoğraf sanatçılarına modellik yaparak 2005-2006 yılları arasında özel sektörde drama eğitmenliği yaptı. Aynı dönem tiyatroya ara verip sinemaya geçiş yaptı. 2006 Mahremiyet, Iskarta, Asker, Hüküm, Eksik Hayatlar, Üst Kattaki Terörist isimli, ulusal film festivallerinde yarışmış kısa filmlerde oynadı. 2011 yılında Çorum Hitit Üniversitesi Geleneksel El Sanatları Bölümünü bitirdi. Devamında Beyoğlu Aslıhan Pasajında 5 yıl sahaf olarak çalıştı. Çeşitli sebeplerle Avrupa Yakası’ndan Anadolu Yakası’na taşınmak zorunda kaldığında hep içinde olan gazetecilik mesleğine geçiş yaptı. Halen Kurt Medya Grubu (KMG) bünyesinde Güncel Posta ve Gazete 1453 gazetelerinde haber müdürlüğü ve köşe yazarlığı yapmaktadır.