El alem görsün diye, bu neyin yarışı?

Yaşamının bir döneminde her şeyi arkasında bırakıp herkesten uzak salaş, basit, mütevazı bir dağ ya da bir köy evine yerleşen, doğa ile hayvanlar ile baş başa kalmak isteyen kişilerin varlığı dikkatinizi çekti mi hiç? Acaba bu bir gösteriş tutsaklığına son verme midir?

0
15882

Doç. Dr. Güler Demir

Dünyanın yarışlarla dolu bir sahne olduğunu henüz on sekizimdeyken öğrendim. Ve tam da o yaşta doğrular ile yanlışların birbirine girdiği bir kaosu hediye etti yetişkinlerin dünyası bana. Üniversitenin ilk yıllarıydı. Ziyaretime gelen iki arkadaşımın arkamdan evimizdeki yemek odası takımı ile oturma takımının biri klasik biri modern olduğu için ne kadar uyumsuz olduğunu konu ettiklerini duydum. Mobilyalar bu denli önemliydi demek! Onları ya iftiharla sunardınız, ya da onlardan utanırdınız.  Utanılması gereken durumdaydım çünkü verilen mesaj buydu. Sonra arkadaşlarımın evliliği hedeflediğini ve evlilik şablonlarına oturacak uygun eş adayları için yarıştıklarını gördüm. Bu türden kaygıları olmayanlara ve mobilyalara araç olmaları dışında anlam yüklemeyenlere bu dünyada yer yok muydu?  Ve daha neler gördüm. Kısacası yetişkinliğin hesap kitaplı gösteri dünyasına adım atmak çetinmiş.

Çocuk saflığına veda etmen için seni kendisine vantuz gibi çeken kalabalıklara yapışıp kalmak ağır bir cezadır. Kalabalıklardan ayrılmak ise kolay değildir, ağır bedeller ödersiniz, yabancılaşmak gibi!

Guy Debord’un “Gösteri Toplumu” başlıklı kitabında şu ifadeler geçer: “Gösteri sadece sahte-kullanım’ın hizmetkârı değildir, bizzat kendisi yaşamın sahte-kullanımıdır”…

Mobilya dükkânına girmişsiniz izlenimini veren evler, seçkin plazalar, kışlık ve yazlıklar, tutsağı olduğunuz markalar, güç ve gövde gösterilerini bağıra çağıra yapar. Paranın da temsili olan hepsi ile rakiplerinizi pazarda yenmenin tadını alır, arkanıza yaslanır ve kendi gücünüzü kutsarsınız. Oysa “el alem görsün ben neyim” yarışını yaşamının odağına yerleştiren kişilerin yaşamın anlamına ilişkin kaçırdıkları ne çok şey vardır.

Leo Buscaglia’nın anlattığı gibi evinin her yerini sonbahar yaprakları ile doldurmak gibi. Ya da eski bir mobilyayı el emeği ile yenilemenin mutluluğunu yaşamak, evini “trend” kaygısından, kurallardan ve kalıplardan uzak aklına estiği gibi yerleştirmenin özgürlüğünü tatmak gibi…

Yaşamının bir döneminde her şeyi arkasında bırakıp herkesten uzak salaş, basit, mütevazı bir dağ ya da bir köy evine yerleşen, doğa ile hayvanlar ile baş başa kalmak isteyen kişilerin varlığı dikkatinizi çekti mi hiç? Sanırım onlar gösteri dünyası ile yüzleşmiş ve yaşamın anlamını çözmeyi başarmış kişilerdir.  Ne mutlu onlara…

TEILEN
Önceki İçerikBir sahne: Gaav/İnek Filmi
Sonraki İçerikYalan bir hak ihlalidir
Doç. Dr. Güler Demir
Dr. Güler Demir, İlkokul eğitimini Elazığ, ortaokul ve lise eğitimini İstanbul’da, üniversite eğitimini ise İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü’nde tamamladı. Daha sonra İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV Bölümü’nde yüksek lisans yaptı. Bu süreçte Yıldız Teknik Üniversitesi Kütüphanesi’nde uzman kütüphaneci olarak görev yapmaktaydı. Daha sonra bu kurumda 7 yıl Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı olarak çalıştı. 2011 yılında “Ceza İnfaz Kurumu Kütüphaneleri ve Türkiye'de durum” başlıklı doktora tezi çalışması ile İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Anabilim Dalında doktora eğitimini tamamladı. 2012 yılında Kastamonu Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapmaya başladı. Hala aynı kurumda görev yapmaktadır. Hayvan sevgisi olan yazar 4 köpeği ve ailesi ile beraber yaşamaktadır. Yazarın çok kültürlü ve çeşitli dezavantajlı gruplara yönelik kütüphane hizmetleri, kütüphane kaygısı, üçüncü mekân paradigması, post modernizm, yoksulluk sorunu, sosyal ağlar vb. çeşitli konularda akademik çalışmaları bulunmaktadır. Yazarın ayrıca çeşitli uluslararası kaynak çevirileri bulunmaktadır. Çok-kültürlü topluluklara, hasta, yaşlı ve engellilere, hükümlü ve tutuklulara yönelik hizmet standartları, kütüphanelerde okuryazarlığın ve okumanın yaygınlaştırılması vb. konulardaki çevirileri Uluslararası Kütüphane Dernekleri Federasyonu (IFLA: The International Federation of Library Associations and Institutions) (https://www.ifla.org/node/8750) web ortamında uluslararası erişime açıktır: https://www.ifla.org/files/assets/library-services-to-multicultural-populations/publications/multicultural-communities-tr.pdf https://www.ifla.org/files/assets/hq/publications/professional-report/61-tr.pdf https://www.ifla.org/files/assets/hq/publications/professional-report/92-tr.pdf https://www.ifla.org/files/assets/hq/publications/professional-report/125-tr.pdf Yök Akademik Profil Bilgileri: https://akademik.yok.gov.tr/AkademikArama/view/viewAuthor.jsp